Anksiyete Ders Çalışmayı Engeller Mi? Düşüncelerim ve Deneyimlerim
Bugün akşam yine bir yazı yazmak için bilgisayarımın başına oturdum, ama bir anda kafamda binlerce düşünce uçuşmaya başladı. “Ya, bu yazıyı nasıl yazacağım?” “Gerçekten yazmaya değer bir şey mi söylüyorum?” “Ya bir şeyleri yanlış anlatırsam?” İşte tam o anda, anksiyetemi hissediyorum. Ya da belki de bu, sadece normal bir kaygıdır. Ama asıl sorum şu: Anksiyete ders çalışmayı engeller mi?
Günlük Hayatta Anksiyete ve Ders Çalışma
Bu soruyu neden soruyorum, dersen? Çünkü kendi hayatımda, birkaç yıl önce çok belirgin bir şekilde yaşadım. Günün sonunda, ofiste çalışan, akşamları da evde ders çalışmaya çalışan biri olarak, her zaman bir şeyler eksik hissettim. Bir yandan yoğun bir iş temposu, diğer yandan bitmeyen dersler… Bu ikisini birleştirirken, çoğu zaman kaygıdan dolayı ne ders çalışabiliyordum, ne de kafamda net bir şekilde odaklanabiliyordum. Bazen kafamda hep bir sis vardı ve bu sis, önümdeki her şeyi bulanıklaştırıyordu. Sanki her çalışmaya başladığımda, “Hadi ama, ne olacak ki, yine başaramayacağım” diyen bir ses kulaklarımda yankı yapıyordu.
Anksiyetenin Etkisi
O anları hatırlıyorum. Hani ders çalışmak için başlamak istiyorsun ama zihninde hep “Başarabilecek miyim?” sorusu dolaşıyor. Sonra daha fazla kaygılanmaya başlıyorsun ve bir süre sonra, dersin başında oturup ne yapacağınızı bile bilemiyorsun. Ve evet, ders çalışmaya başlamak, aslında oldukça zor bir şey haline gelebiliyor. Bir tür tıkanıklık. İşin kötüsü, bu tıkanıklık, sadece bir seferlik bir durum da değil; bu, birikerek her gün biraz daha büyüyen bir sorun. Anksiyete, sürekli bir engel gibi karşına çıkıyor.
Anksiyetenin Ders Çalışmaya Etkisi: Kısa Vadeli ve Uzun Vadeli
Anksiyete, ders çalışma motivasyonunu kısıtlayabiliyor. Bunu birkaç farklı açıdan ele alabiliriz. Kısa vadede, mesela bir sınavın yaklaştığını bildiğimizde, herkesin yaşadığı o stresli dönemlerden bahsediyorum. Zihinsel olarak, o kadar çok şey düşünüyorsun ki, dersin içeriğini bir türlü netleştiremiyorsun. Çalışma planları yapıyorsun ama onları sürekli erteleyip duruyorsun. Sanki ne kadar çabalasan, bir şey değişmeyecek gibi hissediyorsun.
Uzun vadede ise, anksiyetenin getirdiği stres, fiziksel olarak da seni etkileyebilir. Uyku düzeni bozulur, iştahın değişir ve kendini bitkin hissedersin. Bir noktadan sonra, ders çalışmak, normalde sana keyif veren bir şey değil, sadece “yapman gereken bir yük” haline gelir. Hatta ders çalışmak, korkulacak bir şey gibi bile gelebilir. Çünkü kaygı, onu sürekli bir tehdit gibi gösterir. “Ya bir şeyleri eksik yaparsam?” sorusu sürekli kafanda çalar.
İçsel Çatışmalar ve Çözüm Arayışı
Peki, bu döngüyü nasıl kırabilirsin? Kendi deneyimlerimden yola çıkacak olursam, bu kaygıyı yönetmek, oldukça zorlayıcı olabilir ama imkansız değil. Kaygının etkilerini bir nebze de olsa azaltmanın yolu, çok basit bir yaklaşımdan geçiyor: Kendine nazik olmayı öğrenmek. Evet, ne kadar garip olsa da, bazen sadece “Bu anı geçirebilirim” demek bile oldukça rahatlatıcı olabiliyor. Ders çalışırken, sürekli mükemmel olmaya çalışmanın seni yalnızca daha fazla zorladığını fark ettim. Bazen 30 dakika verimli çalışmak, 2 saat kaygıyla dolu oturmaktan çok daha faydalı olabilir.
Bir gün, çalıştığım ofiste, bir arkadaşım “Kaygı, aslında insanın kendisini güvenceye alma çabasıdır” demişti. Bu bana çok mantıklı geldi. Yani kaygı, aslında tehlikeden kaçma isteğinden doğar. Ama ders çalışmak gibi bir şeyde bu “tehlike” gerçek değil, sadece kafamızda büyüttüğümüz bir düşüncedir. Bu yüzden, kaygıyla savaşmak yerine, onu kabullenip, ona karşı koymadan, sadece bir adım daha atmak gerektiğini öğrendim.
Gelecekteki Etkiler
Peki, anksiyetenin ders çalışmaya olan etkisi, sadece bugünle sınırlı mı? Tabii ki hayır. Uzun vadede, eğer anksiyeteyi düzgün bir şekilde yönetemezsen, bu durum kariyerini ve kişisel hayatını da etkileyebilir. Sürekli kaygı yaşamak, karar alma süreçlerini zorlaştırır ve potansiyelini keşfetmeni engeller. Örneğin, ben de birkaç yıl önce sürekli kaygı nedeniyle yeni fırsatlar hakkında düşünememiş, iş değişikliklerinden çekinmiş ve bir türlü yeni projelere başlamayı başaramamıştım. Ama sonra fark ettim ki, bu kaygılar sadece düşüncelerimdi ve onları aşmak benim elimdeydi.
Sonuçta…
Sonuç olarak, anksiyete gerçekten de ders çalışmayı engelleyebilir. Ancak bu, mutlak bir engel değil. Kaygıyı tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da, doğru stratejilerle, kaygıyı daha yönetilebilir bir hale getirebilirsin. Kendini fazla zorlamadan, küçük adımlarla başlamak, daha büyük başarıların kapısını aralayabilir. Ve unutma, bazen en verimli ders çalışmak, kendine biraz nazik olabilmekten geçer.